26 Kasım 2011 Cumartesi

izmit tarihi tünel

Define Haberleri


Dev tüneller



İzmit'te Roma Dönemi'nden kalma ve muhtemelen içinden atlı arabaların da geçebileceği büyüklükte tüneller ortaya çıkarıldı.
Üzerine binalar inşa edildiği anlaşılan ve bazı kişilerin de evlerinin altındaki bölümlerinden delik açıp define bulmak amacıyla içine girdiği tesbit edilen tüneller koruma altına alınırken, İzmit Arkeoloji ve Etnografya Müzesi Müdürlüğü tünellerin uzunluğunu ve nerelere kadar ulmaştığını belirlemek amacıyla geniş çaplı araştırma başlatacak.

Tarihi kayıtlara göre yerleşim birimi olarak yaklaşık 3 bin yıllık geçmişi olan ve Roma İmparatorluğu'na da antik dönemdeki ismi Nicomedia olarak bir dönem başkentlik de yapan İzmit'te yapılan kazılarda tarih fışkırmaya devam ediyor. Arkeoloji ve Etnografya Müzesi Müdürlüğü'nün İzmit'in Çukurbağ Mahallesi'nde geçen yıl başlattığı ve M.S. 3'üncü Yüzyıl'dan kalma, Roma İmparatorluğu'na başkentlik yaptığı dönemde yaptırılan büyük bir yapı ortaya çıkarıldı.

Kazanılan zaferlerin kutlandığı alanda olduğu anlaşılan yıkılmış yapıya ait dev sütunlar ve panolar gün ışığına çıkarıldı. Eserler, Kültür Müdürü Adnan Zamburkan ve Müze Müdürü İlksen Özbay gözetiminde bugünden itibaren Müze Müdürlüğü bahçesine götürülmeye başlandı. Müze Müdürü Özbay, bugünkü İzmit'in bir dönem Roma İmparatorluğu'na da başkentlik yaptığını hatırlatırken, buradan çıkan eserlerin çok değerli olduğunu, panolarda ayrıca Athena'nın da ilk kez savaşçı kadın kıyafetiyle renkli kabartmalarının bulunduğunu söyledi. İlksen Özbay, bu bölgenin bir ören yeri haline getirileceğini, ancak eserlerin tamamının ortaya çıkarılabilmesi için birkaç evin daha istimlak edilmesi gerektiğini anlattı.

HEYECANLANDIRAN TÜNELLER

Bu arada Müze Müdürü İlksen Özbay, kazı alanının yakın çevresinde bazı evlerin altında çok geniş tüneller olduğunu ve bazı kişilerin buralarda mantar yetiştirdiğini belirledi. Kültür Müdürü Adnan Zamburkan ve İlksen Özbay basın mensuplarıyla birlikte, Gülümser Sokak'taki 4 katlı Aren Apartmanı sahibini güçlükle ikna ettikten sonra apartmanın bodrumundan geçilen tünellere girdi. 6 metre genişliğinde, orijinalinin yüksekliği ise 3 metreyi bulduğu anlaşılan tünellerin bazı evlerin altından geçtiği görüldü. Tünellerin zemininde ise deniz kumu ve midye kabuklarının alması, bu bölgede yaşanan ve sadece esfanelerde anlatılan büyük deprem ve tsunamilerden kaynaklandığı izlenimi doğurdu.

Müze Müdürü İlksen Özbay, bina sahiplerinin daha önceden içeriye girilmesine izin vermediğini, kendisinin de ilk kez buraya girdiğini belirterek, "Muhteşem bir yapı. Bunların içinden atlı arabaların geçtiği efsanelerde anlatılıyor. Ancak nerelere kadar uzandığını bilmiyoruz. Çok geniş çaplı inceleme gerekiyor. Bazı noktalarda üzerinde bina inşa edilirken delikler açılmış ve muhtemelen içine girildikten sonra tekrar beton atılarak kapatılmış" dedi



Kazdıkça define çıkıyor
Önce altın sonra da küp dolusu ziynet eşyası çıktı.






Mardin'in Kızıltepe İlçesine Bağlı Sürekli Köyünde kanalizasyon çalışmaları devam ediyor. Eski bir Süryani Köyü olan Sürekli Köyü'nde Mardin Müze Müdürü Nihat Erdoğan başkanlığında 4 arkeolog ve 12 işçi ile dört günden beri sürdürülen kazılarda ikinci küpe ulaşıldı. Gece geç saatlerine kadar sürdürülen kazı çalışmaları kapsamında bulunan 25 santimetre uzunluğundaki ve 10 santimetre genişliğindeki küpün içinden aslan başlıklı 2 adet altın bilezik, 1 adet altın yüzük, 10 adet bronz muska ve çok sayıda gümüş ile bronz takı ile gümüş sikkelerin çıkarıldığı öğrenildi.

Müze Müdürü Erdoğan, Sürekli Köyünde daha öncede yapılan kazılar kapsamında 73 adet altın sikke, 1 çift altın küpe, 2 adet altın bilezik, 29 adet kolyeye ait altın parçası, 4 bronz yüzük, 2 bronz kolye ucu, 2 bronz boncuk, 2 bronz muskalık, 42 bronz sikke, 1 bronz kolye parçası üzerinde 4 adet sikke, 20 adet bronz kolye boncuğu, 3 adet pişmiş topraktan kap parçası bulunduğunu belirtti.

Kazı ve arama çalışmalarının bugün de devam edeceğini ifade eden Erdoğan, "Bulunan altınların 10 ile 13. yüzyıl ve Eyyubiler ile İlhanlılara ait olduğunu tespit ettik. İlk kazı zamanında tespit edilen toprak kâse içerisinde bulunan altınların üzerinde İlhanlı hükümdarı Ebu Sait Bahadırhan'ın ismi yazılı. Dün gece çıkardığımız küpün içindeki malzemeleri tespit çalışmalarımız ise devam ediyor."dedi.

"ALTINLAR MÜZEYE TESLİM EDİLECEK"

Müze Müdürü Erdoğan, köylülerin kanalizasyon kazısı sırasında toprak yüzüne çıkarması ile birlikte bir kısım altını almış olabileceği ihtimali üzerinde durduklarını belirterek bu konu üzerinde jandarmanın gerekli araştırmayı sürdürdüğünü dikkat çekti. Meraklı köylülerle bir süre sohbet eden Müze Müdürü Erdoğan "Köylüler buldukları altınları müze müdürlüğüne teslim etmeleri durumunda kendilerine altın değerinin dört katı bedeli miktarında bir bedel ödenecektir. Altınları evlerinde bulundurmaları ve teslim etmemeleri kanuna aykırıdır" dedi.

Bu arada kazıda ele geçirilen altın ve gümüş takıların içinde saklandığı çantayı taşıması için çalışan bayan işçinin çantayı sürekli yanında taşıması ise dikkat çekti.

Öte yandan çıkan bulgular üzerine Kaymakamlık kanalizasyon kazı müze müdürlüğünün kazıyı genişletmek için kaymakamlıktan kazı kazı çalışmasına üç günlük süreyle ara verilmesi talebinde bulunulmuştu. Kazının her karışında yeni yeni bulguların bulunması üzerine üç günlük sürenin tamamlanmasına karşın kazı alanında tarihi yeni bulguların bulunma olasılığına karşı müze ekiplerinin çalışma süresi de uzatıldı. Önceden 3 gün olarak ön görülen sürenin bir haftayı da aşabileceği öngörülüyor.

Jandarma ve uzman ekipler gözetiminde sürdürülen çalışmalar devam ederken, ilk bulguların köylüler tarafından alıkoyulduğu, bu konuda jandarmaya gelen ihbarlar konusunda çalışmalar yürütülüyor. Jandarma ekipleriyle Müze müdürlüğü ferdi diyaloglarla bulunan ziynet eşyalarının alıkoyulmasının kanunen suç olduğunu köylülere anlatarak ikna yolunu deniyor.

--------------------------------------------------------------------------------

Definecilerden çalınan ve 100 bin dolara satılmak istenen Afrodit heykellerini satmaya çalışan sabıkalı, Ataşehir'deki operasyonla yakalandı.
2050 yıllık geçmişi olduğu tahmin edilen eserlerin Helenistik döneme ait olduğu belirtildi. Polislerle sıkı pazarlık yapan şüphelinin sorgusunda çoban olduğunu söylemesi dikkat çekti.

Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü görevlileri daha önceki tarihi eser operasyonlarında emniyette kaydı bulunan B.Ö isimli bir kişiyi takibe aldı. Şüphelinin yine tarihi eserleri İstanbul'a getirerek piyasa araştırması yaptığı ve elindeki 3 eseri satmaya çalıştığı tespit edildi. Bunun üzerine şüpheli ile irtibata geçilerek bir iş adamının tarihi eserlere talip olduğu iletildi. B.Ö'nün elinde 3 adet Afrodit heykeli olduğu tespit edildi. Telefonla polisin irtibat sağladığı B.Ö. alıcı kılığındaki polislerle Ataşehir'de buluştu. Elindeki eserler için 100 bin dolar isteyen şüpheli polis tarafından gözaltına alındı.

Emniyette sorgulanan B.Ö'nün heykelleri piyasa araştırması yaptıktan sonra satmaya çalıştığını söyledi. Define arayan bir kişiden eserleri çaldığını söyleyen B.Ö'nün Afrodit heykellerini evinde sakladığı da belirlendi. B.Ö, emniyetteki işlemlerinin ardından Ümraniye Adliyesi'ne sevk edildi.

Polisin ele geçirdiği Afrodit heykellerinin laboratuar ortamında incelendiği ve M.Ö 30 ile 300 yılları arasındaki Helenistik Dönem'e ait oldukları belirlendi. Killi topraktan yapılan heykelciklerin 20-25 santim boyunda olduğu belirlendi. Afrodit, güzellik ve aşkın tanrıçası olarak kabul ediliyor.


--------------------------------------------------------------------------------

Ayaklı define vurgunu


'Tarlanızda, altın var' sözüne inanan baba ile oğlu, kazı izni için 93 bin TL verdi. 30 bin lira daha istenen baba-oğul savcıya koştu

Kimileri define için kazma-kürek sallıyor, kimilerininse define ayağına geliyor... Van'ın Çaldıran ilçesinde Hakim Babat ile oğlu Mehmet, dolandırıldıkları gerekçesiyle savcılığa başvurdu. Baba-oğul Babatlar, savcıya verdikleri bilgide 3 kişinin kendilerini 'altın arayan devlet görevlisi' olarak tanıttığını ve cihazlarla tarlalarında arama yaptıktan sonra, "Tarlanızda Türkiye'yi satın alacak altın var, sakın kimseye söylemeyin" dediklerini belirtti.

BİRAZ DAHA PARA GÖNDERİN
Hakim ve Mehmet Babat, daha sonra üç kişinin kendilerinden kazı izni için 40 bin euro istediklerini belirtti. Bunun üzerine hayvanlarını satarak İzmir'e PTT ile 93 bin TL havale gönderdiklerini söyleyen baba-oğul 30 bin TL daha istenince dolandırıldıklarını anladıklarını ifade etti. Babatlar, polisle işbirliği yaparak İzmir'e para havale etti. Parayı almaya giden 3 kişi yakalandı.

--------------------------------------------------------------------------------


Dedektöre 2 milyon takıldı

İngiltere'de meteliğe kurşun atan işsiz adam, arkadaşının arazisinde 7'nci yüzyıldan kalma bir Anglosakson hazinesi keşfetti. Şanslı İngiliz incelemesi 1 yıl sürecek hazineden resmi kesintilerden sonra pay alacak


İngiltere'de akıllara zarar bir define olayı yaşandı. 18 yıldır hobi olarak define arayan işsiz Terry Herbert (55), şansını, Staffordshire bölgesinde yaşayan bir arkadaşının arazisinde denemeye karar verdi. Metal dedektörüyle işe koyulan Herbert, aletten çıkan sesler üzerine kazmayı eline alınca müthiş bir Anglosakson hazinesine ulaştı.

Çoğu altın 1500 parça
British Museum yetkilileri, 1500 parçadan oluşan hazinenin 7'nci yüzyıldan kalma olduğunu tespit etti. Uzmanlar, 1 milyon euro (2 milyon TL) değerindeki hazineyi incelemenin bir yıl süreceğini söyledi. Beş parasızken zengin olan Herbert ise, devlet payı ayrıldıktan sonra hazineden payına düşeni alacak.

Tutankamon'un mezarı kadar önemli bir keşif
KeŞfİ 'piyangoda kazanmaktan daha zevkli' bulan Terry Herbert'ın gün ışığına çıkardığı hazinenin, arkeolojik bakımdan Tutankamon'un mezarı kadar önemli bir keşif olduğu belirtildi.

--------------------------------------------------------------------------------

Define yerine altın gibi yarasa gübresi

Konya'nın Karatay İlçesi'nde bin ton altın rüyası ile 6 ay önce define kazısı yapan Abdullah Özcan ve kendisini destekleyen 2 girişimci, hayal ettikleri altınlara ulaşamasalar da buldukları yarasa gübresi ile 'köşeyi dönecekler'.



Defineciler, kilosu 4 dolardan pazarlanabilen gübre ile şimdiden milyon dolarlarla ifade edilen bir kaynağa ulaştılar. Küp biçimini andıran 75 metre yüksekliğindeki ve 115 metre genişliğindeki mağaranın yüzlerce kamyonluk altın değerinde yarasa gübresiyle dolu olduğu tespit edildi.


İÇİNDE BİRÇOK MİNERAL VAR
Bilimadamları da yarasa gübresinin çok değerli ve nadir rastlanılan bir gübre olduğunu doğrularken, Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Sait Gezgin, "Yarasa gübresinde zengin azot, nitrat, fosfor, potasyum, kalsiyum, magnezyum ve demir bulunur" dedi. Besin değeri açısından çok zengin olan yarasa gübresinin içeriği çok yüksek ve çok değerli bir gübre olduğunu da ifade eden Prof. Gezgin, "Yarasa gübresi diğer gübrelere göre çok küçük miktarlarda daha fazla verim alınabilecek özelliğe sahip. Bir açıdan konsantre olarak da tanımlayabileceğimiz bu gübre, zengin içeriği sayesinde pazarlama sorunu ile de karşılaşmaz" dedi.
--------------------------------------------------------------------------------


GİRESUN - ‘Kırım Kralığı’na ait dedikleri yeraltı kenti ve hazinesini bulmak için 50 gündür Giresun’un Bulancak ilçesinde, 2 bin metre rakımlı yayladakazı yapan defineciler, 34 metreye indi.
Valilik izniyle yürütülen kazıda gözetleme kulesinden kente doğru indiklerini düşünen Turan Gögerçin, artık odalardan birinin kapısına ulaşmayı umuyor.
Bahri Karakaya da umutlu: “Bulunduğumuz kuyuda Horasan denilen maddeyi kırarak ilerliyoruz. Çok sert bir madde ve günde en fazla 60 santim ilerliyoruz. Buradaki bulgular, etrafta bulunan mezar kalıntıları bize defineye ulaşacağımızı gösteriyor.”
Giresun Valisi Mustafa Taşkesen ise temkinli konuştu: “Kazı ekibinin iki aylık izni var. Bu süre dolunca kazı da duracak. Ancak yeni bulgulara rastlanılırsa kazı sürecek. Şayet önemli buluntuya rastlanırsa kazı genişleyecek. Belki ören yeri haline gelecek. Heyecanlıyız. Bekliyoruz.” Vali Taşkesen’in beklediği ‘sürpriz’ bu bölgede milattan önce 2 binli yıllarda yaşadığı iddia edilen atlı göçebe kavim Kimmerlere ait kalıntılara ulaşılması...
Yaklaşık iki aydır ailesinden uzakta define peşinde koşan Cemil Erol da duygularını bir türküyle anlattı: “Gurbet eli mesken tuttum, acı dolu yıllar yuttum, evi ocağı unuttum, yardan ayrı koydun para. Yıkayan yok çamaşırı, arı gibi çalışırım, her zorluğa alışırım, yardan ayrı koydun define!”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder